30 Haziran 2016 Perşembe

Hindistan Gezi Maliyeti

Öncelikli olarak burada kendi kişisel planlarıma göre harcamalarımı paylaşacağım.Fikir verme açısından bu rakamları veriyorum.Para birimi ve ülke içi maliyetler dönem kuruna göre değişebilir. Hindistan seyahati için her şey dahil toplam 4000TL harcamışım.Ayrıntılı olarak merak edenler işte buyrun.(Mart 2016 itibariyle 1TL=23 rupi)



Hindistan Vizesi: 42$
Toplam geçirdiğim süre: 14 Gün

Uçuş Maliyetleri:
20 Mart 2016 gidiş Pegasus airways Bişkek aktarmalı 524 TL (4 ay öncesinden almıştım bileti)
4 Nisan 2016 dönüş Kuwait airways Kuweyt aktarmalı 838 TL (10 Martta tickets.com.tr den aldığım bilet fiyatı.)
Delhi'den Varanasi'ye İndigo airways uçak bileti 150 TL
Varanasi'den Goa'ya İndigo airways uçak bileti 250TL bu iki bileti de 6 Martta internet üzerinden aldım.(Ülke içi uzak mesafeleri eğer ki fazla zamanınız yoksa uçakla katetmeniz gerekiyor.)

Hindistan konaklama maliyetlerim (Kabaca 300TL) :
1.2. gün Delhi Stops Hostel 1200 rupi, yaklaşık 52 tl
3.4.5. gün Jaipur Roadhouse Hostels 900 rupi, yaklaşık 40 tl
6.gün Delhi , Airport Inn Hotel gecelik 1000 rupi yaklaşık 43 tl
7.8.9.gün Varanasi Blox Hostel 1020 rupi,yaklaşık 44 tl
10.11. gün Anjuna Beach Goa Wonderland Hostel, 1050 rupi yaklaşık 45 tl
12.günün gecesi Goa'dan Mumbai'ye 12 saatlik tren yolculuğu yaptığım için konaklama maliyetim olmadı.
13.14. gün Mumbai Wonderers Backpakers Homestay ,1600 rupi yaklaşık 69tl

Konaklama işi yurt dışı seyahatlerinin önemli bir kısmını oluşturuyor.Kimisi güvenlik ve hijyen nedeniyle bol yıldızlı otellerde konaklıyor.Kimisi hostel diye tabir edilen yatakhane tarzı,dünyanın her yerinden gezginlerin genelde  bir kaç günlük konakladıkları çok ucuz yerleri tercih ediyor.Bunlara alternatif couchsurfing,airbnb gibi bedava denilebilecek sosyal ağ siteleri aracılığıyla konaklama ve sosyalleşme yöntemlerinden faydalanıyor.
Ben gitmeden önce hepsini araştırdım ve booking.com dan kalacağım hostellerde rezervasyonlarımı yaptım.İlk seyahatim olmasına rağmen neden daha güvenli olan otelleri tercih etmedim sorusuna cevabım ise, o kadar parayı bol yıldızlı otellere ödeyip bana göre fuzuli masrafa girmemekti.Çünkü otelleri sadece gece uyumak için kullanacaktım.Dünyanın her yerinden insanlarla tanışıp sosyalleşmek özgürlüğün paylaşmanın tadına varmaktı amacım.O nedenle  hostelleri tercih ettim.
Gitmeden önce couchsurfingden iletişim kurduğum birkaç kişide kalma planlarım da alternatiflerim arasındaydı fakat seyahat temposunda ne o arkadaşlarla tanışabildim ne de evlerinde misafir olabildim.

Ülke içi diğer ulaşım maliyeti (14 gün için): 10.000 rupi(430 TL)
 (Bunların içerisinde Delhi'den Agra ya tren(1500),Agra gün boyu rikşa kiralama 1000,Jaipurdan Delhi'ye otobüs (800) ,Varanasi'den varanasi havaalanına motorsiklet 400, Goa havaalanından Anjuna'ya taksi 600, Anjuna'dan margao'ya taksi 400rupi maliyetin büyük kısmını oluşturan kalemler. Geri kalanlar ise kısa mesafeli rikşa ücretleri)

Hindistan yeme içme, alışveriş ve diğer maliyetler: 25.000 rupi,yaklaşık 1080TL
(Bunun en az 10.000 rupisi hediyelik eşya alışverişi için harcandı)

Gördüğünüz gibi 4000TL ye kişisel olarak dolu dolu 6-7 şehir gezilebiliyor.2 hafta  değil de 3 hafta vaktim olsa maliyet açısından değişen pek bir şey olmazdı.Uçak masrafları yerine trenle seyahat edip o paraya 1 hafta daha gezilebilirdi mesela.Yani kısacası ulaşım,konaklama vs her şey sizin planlamanıza bağlı.Benim günlük 1000rupi harcadığım yerde bir başka gezgin arkadaş 250 rupi harcamayla çok rahat gününü geçirebiliyor.Buna şahit olduğum için örneklendirdim.Şuanki aklım olsa daha fazla alışveriş yapmak isterdim diyorum ama oradayken iş değişiyor.Eğer seyahat için sınırlı bir bütçeniz varsa elinizdeki parayı yetirme gayretine giriyorsunuz.Oradayken hemen her rikşa şoförüyle ve satıcılarla kora kor pazarlıklara girişmem bunun en iyi göstergesi.:) Umarım gitmek isteyenlerin kafasındaki soru işaretlerine bir nebze olsun çözüm bulabilmişimdir.Başka sorusu olan arkadaşlar profilimden iletişim kurabilir.Gidecek olanlara şimdiden hayırlı yolculuklar.:)

22 Haziran 2016 Çarşamba

Hindistan 14. ve Son Gün (3 Nisan 2016 Pazar)


Hindistan seyahatimin son gününde erkenden uyandım.Bu güne özgü yegane amacım Bollywood film stüdyolarını görmekti.Bu sebeple hazırlanıp hemen dışarı çıktım Abhu ile buluşmaya bana tarif edilen Oberoi Mall'a gitmek için bir taksi ile anlaştım.(Yaklaşık yarım saatlik bir yol, 80 rupi taksimetre )(Taksiye binmeden önce aksilik bu ya internet paketim bitti.Burada internet elim ayağım gibi. En yakın telefoncudan 100mb lık bir paket yüklettim.)Aslına stüdyoları görme fırsatı dün geceye kadar elimde yoktu ve ben Hindistan'dan bu hayalimi gerçekleştirmeden döneceğim için üzgündüm.Akşam o yolları biraz da bunu düşünerek can sıkıntısıyla arşınlamıştım.Kısaca değinmem gerekirse,gece hotele geldiğimde 4-5 kişilik arkadaş grubu içerisinde sohbet  esnasında Bollywood sevdamdan bahsetmiştim.İçlerinden biri tv kanalında ve film yapımcılarıyla çalışan biri çıktı.Benim fanatik bollywoodcu olmam ve Hint sinemasına ,Hindistan'a dair pek çok şey biliyor olmam  Kumaresh'i çok şaşırttı ve ilgisini çekti.Ve bana yardımcı olması için setlerde çalışan arkadaşı Abhu'yu arayıp yarın için bana yardım etmesini istedi.Böylece Bollywood kapıları benim için açılmış oldu. :) Abhuyu beklerken Oberoi Avm'de biraz dolaştım ve tropik bir meyve salatasıyla kahvaltımı yaptım.Hindistan'da gittiğim ilk ve son avm idi ve ülke şartlarına göre baya lüks bir mekan.Fiyatlar da onu gösteriyordu zaten.
Abhu ile buluşma yerinde tanışıp motoruna atladıktan sonra  doğru film stüdyolarının yolunu tuttuk.
Burası Mumbai'nin kuzeydoğusunda yer alan film stüdyolarından biri.Devasa genişlikte ve girişinde güvenlik önlemlerini olduğu içerisinde film stüdyolarını barındıran  bir merkez..Pazar günü olması sebebiyle çok sakindi ve birkaç dizi çekimi vardı.Biraz çekimleri seyrettikten sonra Bollywood'un kralı Shahrukh Khan'ın Raees filminin de bir kısmının çekildiği stüdyoları görmek benim için günü en önemli ödülüydü adeta. :)

Raees stüdyolarına gider. ;)
Bir süre   gezdikten ve film city içerisinde bir kafede soğuk bir şeyler içtikten sonra, bu sefer Mumbai'nin kuzey batısında kalan Juhu sahiline yakın kümelenmiş bazı çekim stüdyolarını ziyaret ettik.Bu beyaz ,görkemli yapı da film çekimlerinde kullanılan evlerden biri.Abhu bana ünlü filmlerin bir kısmının çekildiği ,aktörler, aktrislerin sahip oldugu yerleri özetle gösterdi motorla gezerken.
Biraz da okyanus esintisinde serinlemek için bu bölgeye geldik..Burası çok işlek bir bölgeymiş, tabi öğle sıcağında değil.Fotoğrafta gördüğünüz meşrubatta ısrarlara dayanamayıp içtiğim aşırı zararlı olduğunu düşündüğüm bir şeydi.Abimiz buzu rendeleyip şişelerdeki aromalardan katıp öyle taktim ediyor.Karıştırarak hem kaşıklayıp hem de içiyorsunuz bittikçe de eriyene kadar  tazeliyor. :)

                                                Adını unuttuğum serinletici içecek.

Film stüdyoları ve sahil turu bitince Abhu beni yaşadığı yeri göstermek ve arkadaşlarıyla tanıştırmak için Malwani mahallesine getirdi.Burası Pakistanlıların ağırlıkla yaşadığı yerleşim birimlerinden biriydi.Burada arkadaş canlısı Pakistanlı 3 arkadaşla tanıştım hepsi de aşırı eğlenceli ve cana yakın arkadaşlardı.Benim Türkiye'den gelen Müslüman bir misafir olduğumu öğrenince de ellerinden gelen misafirperverliği göstermek istediler.Kısıtlı zamanımda biraz pazar yerini dolaştık ve alışveriş ihtiyaçlarımı karşıladım.(Onların bu konuda çok faydası oldu.Satıcıların hemen hepsini tanıyor olmaları ve fiyatlarla birebir ilgilenmeleriyle satıcıların söylediği fiyatın çok  daha altında aldım hepsini:) )

Tandır fırını

Burası da sokak lokantalarından.Görüntü hiç iç açıcı gelmedi bana. :/
Alışveriş ve gezi dönüşü tam da benim aklımdan çıkmışken bir de ne göreyim. :) Bollywood dan sıkça hatırladığımız gol gappa (pani puri) gözümün önünde.(Biliyorum çoğunuzun aklına ilk Rab Ne Bana Di Jodi filmi geldi :) ) Seyyar satıcı iş üstündeyken bizimkilerin de hemen tezgaha yönelmesiyle ardı ardına gol gappa lokmaları ağızlarda eriyip gitti.Benim için buradaki gerçekleştirmesi gereken özel  anlardan biri olduğu için telefonu arkadaşa verip videoya almasını istedim ve ilk gol gappa yeme tecrübemi zor da olsa edinmiş oldum.Zor diyorum çünkü bunun iki türlüsü var.Biri bol baharatlı ve acılı diğeri de tatlı versiyonu.Ben baharatlıyla başladım ve ilk partı ağzıma atmamla beraber ben de inanılmaz kötü bir etki yarattı ve su takviyesiyle güçlükle yiyebildim.Daha sonra tatlı olanlardan birkaç taneyi rahat bir şekilde yiyip bitidim.Sakın ola bunu filmlerde gördüğünüz  kadar lezzetli ve sindirimi kolay bir şey gibi hayal etmeyin.Şahsen hiç bana göre değilmiş :) 
Gol Gappa (Pani Puri)
Pani , Hintçe de su demek..Puri ise püre demek..
Bu atıştırmalık Hindistan'da bizdeki midyeciler gibi her köşe başında bulabileceğiniz bir atıştırmalık.
Arkadaşın elindeki de bildiğiniz su..Ben poşetle su satıldığını ilk burada gördüm.(1 rupee) :)

İleride kesilmek için besiye çekilen hayvancıklar :/


Geç olmuştu ve benim sabah erken saatte uçağım vardı..Bu saatten sonra pek fotoğraf çekemedim fakat birkaç saat daha takıldık beraber..Gün sonunda arkadaşlarla vedalaşıp iletişim bilgilerini aldıktan sonra beni hostele yakın bir yere bıraktılar ve hazırlığımı yapıp biraz istirahat ettikten sonra gece 4'e doğru sokakta rikşasının içinde uyuyan bir şoförü kaldırıp Pelin'le havalimanının yolunu tuttuk.(100 rupi) Check-in ve pasaport kontrol işlemlerini yaptıktan sonra cebimde kalan fazladan 2000 rupiye biraz hediyelik eşya ve yolda yemek için bir şeyler aldım.

Sabah 6:25 'teki Kuwait havayolları uçağı,artık Hindistan seyahatimin sonu demekti.Buradan acı tatlı bir çok anıyla ve hayat tecrübesiyle dönüyorum..Bir daha Hindistan'a gelebilir miyim bilmiyorum ama eğer ki fırsatım olursa bu apayrı dünyanın keşfedilecek birçok yeri var.

Havalimanındaki bir mağazanın girişinde Gandhi'nin balmumu heykeli.
Ve Gandhi'nin bir sözüyle noktalamak istiyorum.

"Basit yaşa ki başkaları da var olabilsin."

Evet Hindistan halkının hepsi olmasa da çoğunluğu basit yaşıyordu ama hayatın bütün zorluklarına  rağmen onları mutlu kılan bir felsefeleri ve inanç sistemleri vardı.Bu da onlara hayat katıyordu .Bu, kendiyle ,doğayla ve hayvanlarla  barışık ülke , dünyaya hep farklı açıdan bakıyor.O nedenle burası farklı bir diyar..Başka bir sloganla burası incredible India...

17 Mayıs 2016 Salı

Hindistan 13.Gün (2 Nisan 2016 Mumbai)

Salaam Bombay!
Sabah saat 6 gibi 12 saat süren 20 duraklık uzun ve yorucu bir tren yolculuğunun ardından Mumbai Chhatrapati Shivaji Terminali'ne ulaşmıştım.Bu terminal dünyanın sayılı güzellikteki istasyonlarından biriymiş ve Unesco dünya mirasları listesindeymiş.
Sabahın ilk ışıklarında tren istasyonunun girişindeki hummalı kalabalık.Fotoğrafta görünenlerin hepsi çiçek başları.

Aşırı derecede yorgun ve mahmurluk içerisinde istasyondan çıktığım gibi ilk işim taksiye atlamak oldu. Mumbai'de taksiler diğer şehirler gibi değil burada kaçak rikşalar yasak.Tek tip sarı siyah renkte genelde taksimetre ile çalışan taksi ve oto rikşalar var . Bir taksiye atlayıp daha önceden rezervasyon yaptığım ama seyahat temposundan fırsat bulamayıp değiştiremediğim Wanderers Backpackers 'e şoförün de adresi bilmemesi üzerine yoğun uğraşlar sonucu ulaştım.
Burayı 3 gece için 1600 rupi'ye rezerve etmiştim ama rezervasyonu iptal etmediğim için 2 geceliğine de olsa ödemeyi yaptım.Burası  residans içinde bir daireydi.Küçücük odalara ikişerli ve üçerli ranzalar atmışlar.Salon mutfak ve banyo 'dan oluşan normal apartman dairesiydi.O nedenle burası diğer kaldığım hosteller gibi olmayan misafir eviydi.Bana gösterilen yatağa geçip 2-3 saat kestirdim.Uyanınca da daha önce sözleştiğim Niraj ile buluşmak için dışarı çıktım.(Niraj, bollywood gruplarından tanıştığım bir arkadaşım.Hindistan'a geldiğinde ben görmeden gitme demişti zamanında :) Fakat buluşma yerimiz Mumbai'nin en güneyindeki Gateway of India (Hindistan giriş kapısı) idi. Ben ise daha kuzeyde kalan Andheri'de idim.Oraya şu meşhur banliyö trenlerini aracılığıyla gitmek istedim ve Andheri tren istasyonuna kadar yürüyerek gittim.
Mumbai de  hava aşırı sıcaktı ve hava kirliliği de diğer şehirlere nazaran daha fazla olduğunu hissettim.Ve yürürken gözlemlediğim bu şehrin kaotik yapısı..Birbiri ardına sıralanmış devasa lüks plazalar,gökdelenler ve hemen bucağında kurulu varoş mahalleleri..Mumbai, zengin ve fakir arasındaki uçurumun en bariz şekilde görüldüğü şehirdi bana göre.

Andheri tren istasyonundayım.


Tren bileti almam biraz zor oldu, gişelerde yoğun bir kuyruk var ve gişe memurları da bu yoğunluktan bezmiş olacakki fena derecede agresif.Bir süre bekledikten sonra son durak olan Chhatrapati Shivaji terminali için 30 rupilik biletimi aldım.Peronumu bulduktan sonra da kalabalıkların hakim olduğu kompartımanlardan diğerlerine göre daha boş olanına atlıyorum.4 kişilik koltukta 4 kişi oturuyoruz ama burada gittiğiniz zaman sıkça karşılacağınız benim başta yadırgayıp sonra gülümsediğim olayı yaşayacaksınız.

Her koltuğun kenarında meğersem ekstra gizli bir kişilik yer varmış.Yanınıza gelip dikilen kişi sizi hafifçe dürtükleyip kıçını koltuğun kenarına iliştiriyor ve koltuğu 4,5 kişilik yapıyor.Bunu çoğu koltukta gördüm.Ben de "noluyoruz yahu" tepkisini versem de göz göze geldiğim diğer insanlar bakışlarıyla bunun banliyö trenlerinde normal bir şey olduğunu anlatıyor adeta. :) Bu arada herhangi bir bilet kontrolü olmadı ve yaklaşık 20 dk lık bir yolculuk sonrası istasyona ulaştım.

Tren istasyonunda indikten sonra India geçidine gitmek için taksi buldum ama taksici bana 5-10 dakikalık yol için turist tarifesi çekti.150 rupi istediği yolu 50 rupi den fazla vermem deyip anlaştım.Bu bölge Mumbai'nin en modern bölgesi konumunda ve buraya Colaba isim verilmiş.Lüks yapılar asfalt yollar Avrupai görünümde insanlar, sokaklar..Burası her şeyiyle İngiliz izleri taşıyor..

Sonunda India Gate'de arkadaşım Niraj ile buluştum.


Geçidin hemen çaprazında ise vakti zamanında zengin  İngilizlerin konakladıkları meşhur Taj Mahal hotel var.Muhteşem mimari yapısıyla görkemli bir şekilde yıllara meydan okuyan hotel turistler için de uğrak bir yapı.Bu bölgede dikkatimden kaçmayan geniş güvenlik önlemleri gün boyu sürüyor.Nedeni ise 2008 yılında buraya yapılan ve 171 kişinin ölümüne neden olan terör saldırıları.

Bulunduğumuz yerde biraz sohbet edip bir şipşak fotoğrafçıya hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra başladık yolları arşınlamaya..
Yoğun kalabalık ve trafik beraberinde havanında çok sıcak olmasıyla girdik bir restorana biraz dinlenip rahatlayalım dedik.Menü her zamanki gibi bana aşırı yabancı geldi ben de bir tatlı sipariş ettim.Niraj'ın çok övdüğü aşağıda fotoğrafı olan tatlıyı yedim.Garip bir ismi vardı tam hatırlayamadım, tadı da sütlaca benzer.

Bir de Mumbai'ye gelindiğinde şu meşhur Marine Drive 'ı görmezseniz olmazmış.Biz de gittik gördük.Burası okyanusun şehirle buluştuğu devasa uzunlukta bir kordon.Akşam üzeri eşini dostunu sevgilisini alan buraya akın ediyor adeta..Püfür püfür esen okyanus esintisine karşı kafa dinlemek için güzel bir yer.
Marine Drive

Tabi buraya gelmişken en çok hayalini kurduğum ,yapılacaklar listesinde başı çeken sinema da Bollywood filmi izlemenin tam zamanıydı..Ne izleyelim diye pek fazla düşünmedik çünkü o ara vizyonda 2 tane film vardı.Kİ&Ka (Ladki&Ladka) ve Kapoor and Sons filmleri..Ben Kareena&Arjun ikilisinin kimyasını merak ettiğim için bu filmi izlemek istedim.İlk girdiğimiz sinema da bilet fiyatı Hindistan geneline göre aşırı pahalıydı..Yürüyerek yakındaki bir başka sinemaya gittik,o esnada yol üstü uğrak büfelerinden birinde soğuk mango suyumuzu içmeyi unutmadık tabi. :) Bulduğumuz diğer sinema da ücret pahalı olunca yapacak bir şey yok deyip aldık biletleri ve başladık filmi izlemeye.(Niraj'ın dediğine göre normalde biletler Hindistan genelinde  10 rupi ile 30 rupi arasındaymış ama burada tek bilete 150 rupi ödedik biz.Bu da metropol şehirlerde hayat pahalılığını gösteren örneklerden biriydi.)

Sinema girişi

Salonda Fan filminin afişini bulmuşum fotoğraf çekinmeden dururmuyum. ;)


Filmi büyük bir bir zevkle izledik.Hep hayalim olan Hindistan'da bir sinemada Bollywood filmi izlemek gerçekten başka bir duyguydu.Filmin konusuna kısaca değinmem gerekirse ,evlilik öncesi anlaşma yapan çiftimiz evlilikteki görevlerini değiş tokuş yapıyorlar.Arjun ev erkeği ,Kareena ise iş kadını oluyor.Bu başta onlara çok zevkli gelir aynı zamanda da medya da baya popüler olurlar.Ancak başarıları arttıkça birbirleri arasında önüne geçilemeyen bir rekabet söz konusu olur.

Ki&Ka 'da bizden bir görüntü görmek te güzeldi. :)

Filmi izledikten sonra saat zaten akşam 9'u geçiyordu.Tren istasyonunda Andheri için bir bilet (10 rupi) alıp  atladım trene.Aşırı kalabalıktı neredeyse ezile ezile,çanta cüzdan ve telefona dikkat etmekle cebelleşerek  yolculuğu bitirdim. :)
İstasyondan indiğimde biraz daha merkezi bir bölgeye doğru yürüyüp midemdeki açlık hissini daha fazla bastıramayacağımı anlayınca sevinçle bulduğum bir fast food restorana girip karnımı doyurdum.Saatte baya geç olmuştu ortalıkta onlarca taksi dönerken ben nedense biraz yürümek istedim.Çünkü yarın Hindistan'da son günümdü ve ben Jaipura geldiğim akşam gibi yolları arşınlayarak buradaki yaşamın nabzını tutmak ,çıplak gözle şahit olmak istedim.

Sağı solu seyrederek hayatın akışını sorgulayarak iki saate yakın yürümüşüm..Tabi yolu navigasyon ile takip ederek buldum.Yol boyunca gördüğüm sokaklarda, kaldırım kenarlarında yatan insanlar artık Hindistan'da alıştığım görüntülerdi. Bir de alkol kullanma oranı baya yüksek olacak ki alkol satan bizim tekel bayii dediğimiz dükkanların önleri yine tıka basa dolu insanlar içki almak için kuyruğa girmişti adeta..
Hotele yaklaştığımda buradaki hayati ihtiyaçların başında gelen suyumu açık olan Sai Krishna restaurantın içecek dolabından (30 rupi) alıp hotele geçtim ve diğer arkadaşlarla biraz sohbet ettikten  sonra istirahate çekildim çünkü yarın son ve büyük gün...

Gözüme Takılanlar: Hava kirliliği Hindistan'da diğer bulunduğum yerlere göre kat kat daha fazla.Hava aşırı sıcakta olunca buranın havasına alışmakta ilk başta zorluk çekiyor insan.

Günün Bilançosu: 
Konaklama: 2 gece için 1600 rupi, 
Ulaşım : 460 rupi
Yeme içme : 700 rupi

Not: Mumbai'de çektiğim fotoğrafları kaybettiğim için cep telefonundaki birkaç fotoğrafı paylaşabildim sadece.




7 Mayıs 2016 Cumartesi

Hindistan 12.Gün (1 Nisan 2016 Goa -> Mumbai)

Hindistan'da son günler yaklaşıyor..Sabah 10 gibi uyandıktan sonra seyahate çıkmadan önce Goa'dan Mumbai'ye uçakla gitmeyi planlamıştım..Ama ani bir karar verip Mumbai'ye tren yolculuğu yapmak istedim.Bu nedenle Pelin ve hosteldeki bir başka Hintli arkadaşla taksi kiralayıp Goa airporta gittik .Onlar Mumbai'ye uçtu ben ise plansız bir yolculuğa.Taksi tutmak, masrafı bölüşme anlamı da taşıdığı için üçümüzün de işine yaradı..Onlarla orada ayrıldıktan sonra Mumbai'ye en yakın tren seferi yapan istasyon olan Margao (Magdaon) 'a gitmek için bir korsan taksi sürücüsü ile anlaşıp koyuldum yola.1 saate yakın süren bu taksi yolculuğum da keyifliydi.Yolculuk boyunca şoför abi vesilesiyle latin müzikleri dinledim.

Margao tren istasyonuna öğle saatlerinde ulaştıktan sonra turist bilet satış ofisini buldum ve daha önce mobilden incelediğim  14:30 da ki trende yer ayırtmak istedim.Ne yazık ki bunun için geç kalmıştım.Hindistan'da tren rezervasyonlarını baya önceden yapmak gerekiyor çünkü çabuk tükeniyor..Ben de yapacak bir şey yok madem en yakın seferi sorduğumda 18:00'da ve Konkan Kanya Express 'te SL (Sleeper Class) en düşük sınıf yataklı sınıfta yer olduğunu öğrendim.Mecbur bileti alıp çıktım istasyondan(Bilet için 390 rupi ödedim) ..


Tren saatine kadar olan 3-4 saat Margao'yu gezmek için  iyi bir fırsattı.Burada dezavantajları avantajlara çevirmek gerekiyor.
Sinema girişi afişlerinden biri.Çok sevdiğimiz Bollywood filmleri :)
Biraz köşe bucak gezip fotoğraf çektikten sonra bir şeyler atıştırmak için Shahi Darbar isminde bir kafeye girdim.Burayı bulana kadar da baya yürüdüğüm söylenebilir.Hindistan genelinde böyle..Kafe kafe değil,bakkal bakkal değil..Biraz dişe dokunur bir yer bulmak zor oluyor.Burada fiyatlar çok hesaplıydı,ben meyve salatası ,kulfi dondurma tarzı şeyler atıştırırken diğer yandan da telefonumu şarj ettim.Meyve salatası,kulfi ve cola ya toplam 260 rupi(yaklaşık 11tl) ödeyerek kafeden ayrılmıştım.
Shahi Darbar'ın girişinde döner tezgahı asılmış.Bunu Hindistan'da ilk defa gördüm.
Hindistan'da yemekten sonra restorant lokanta ,tren vs lerde bu tarz bir tatlandırıcı veya bir çeşit tat veren bir şey(soldaki tohum gibi) ikram ederler.
İstirahatten sonra biraz daha Margao yu gezip birtakım alışveriş yaptım.Burada kapalı bir pazar yeri var çok küçük ve labirent gibi..Aradığınız her şeyi bulabilirsiniz burada..Ben havasızlıktan fazla duramadan çıktım ve  kıyafet almak için tesadüfen girdiğim bir dükkanın sahibi de Irak'lı bir müslüman kardeşimiz çıktı.Yarım saatten fazla süren koyu bir sohbet ve pazarlıktan sonra çok makul bir fiyata birkaç hediyelik kıyafet alıp dükkandan ayrıldım..Tren sefer saati de yaklaşıyordu ,durdurduğum ilk motora atlayıp istasyona gittim..Tren saati geldiğinde peron ve vagonu bulup yerleşmek bu defa zor olmadı..


Şimdi 12 saatlik bir tren yolculuğu beni bekliyor..





Gün batımına doğru seyre değer yerlerden geçiyoruz.

Trenin içinden bir görüntü.(oturduğum yerden çektim)
Hindistan'da en merak ettiğim tren sınıfındayım. Sleeper Class kompartımanının kapı kısmı yok ,koridora bakıyor ve karşılıklı 3 er adet açmalı yatak var.En alttaki sabit olduğu için açılmıyor.Hepsinin numaraları var.Yani bahsettiğim kompartımana normal şartlarda 6 kişilik.Ben en alttakinin cam kenarındaydım.Fakat gecenin ilerleyen saatlerinde tren istasyonlarda durdukça yoğunluk artıyor ve koridorlara yerlere kıvrılıp uyuyan insan sayısı artmaya başlıyor.Gerçekten benim için çok farklı deneyim oldu bu yolculuk.Belli bir süre dışarıyı seyrettikten sonra gece olunca yatakları açıp  insanlar uyku moduna geçmeye başlayınca ben de çantamı yastık yapıp uykuya daldım...

Gözüme Takılanlar: Görüyorumki trenler Hindistan'ın hayat damarları gibi.Ülkeyi çevreleyen binlerce kilometrelik bir ağ ile milyonlarca insan bir yerden başka bir yere yolculuk yapıyor.Sistemin işleyişine canlı şahit olunca daha bir hayret içinde kalıyorum.

Maliyet : Ulaşım 800 rupi, yeme içme 350 rupi, alışveriş 4000 rupi

5 Mayıs 2016 Perşembe

Hindistan 11.Gün (31 Mart 2016 - Goa )

Yine sabah 10 gibi uyandım..Türkiye'den kalma tembellik.Ama tatildeyiz yahu derken bir yandan da böyle seyahatlerde erkenden kalkıp olabildiğince fazla güzellik görme fikrini düşüne düşüne bitirdim Hindistan günlerini..Napayım çook sıcak ve bunaltıcı Hindistan.! 
Hazırlanıp neler yapalım diye düşündük ,paramız bitmişti ve buraya bakkal ,atm vs biraz uzaktı biz de yürüyelim dedik.Aslında Goa'da bir yerden bir yere gitmeye ve gün boyu gezmeye motor kiralanabiliyor.Bu buraya gelenler için olmazsa olmaz bir şey  ve çok ta hesaplıymış.Ama bize Allah sağlık vermiş güç kuvvet vermiş sohbet ederek fotoğraf çekerek gideceğimiz yolu katettik.Paramız bittiği için yerel atmlerden biraz para çekip güzelce bir kahvaltı yaptık.Hindistan da ki ilk pizzamızı da burada yemiş olduk.Bu da acıydı. :) Fiyatlar da ülkemizin standartlarında ,buraya göre lüks tabi.Daha sonra öğle sıcağını atlatmak için hostele dönüp biraz istirahat edelim dedik.
Sonra da hazırlanıp sahile gittik..Burada yüzmek biraz güç çünkü su durgun değil baya dalgalı ve kuvvetli.Biraz deniz kum güneş kombinin tadını çıkardıktan sonra Anjuna sahilinin bir kısmını turlayıp hostele döndüm.
Burada biraz vakit geçirmek gerçekten iyi geldi.


          Dalgalar bir an olsun durmadan sahili dövüyor..Ortaya çıkan ses huzur verici..





Bu yorgunluğun üzerine hostelde diğer arkadaşlarla biraz takılıp biraz da odamda istirahatten sonra akşam 1 Fransız 1 İngiliz ve 1 de Portekizli (Temel fıkrası gibi oldu:) ) arkadaşla Anjuna akşamlarının hareketli yerlerinden Beach Club'e gittik.Akşamları burada yapılacak tek aktivite bu tür yerlerde takılmak olunca  biz de biraz takılıp bir şeyler içtikten sonra hostele döndük.
Anjuna'da bir gece klübü

Buradaki 1,5 gün boyunca anladım ki Goa bana göre bir yer değil.Tamam bambaşka bir yer eğlence ,çılgınlık,rahatlık hat safhada ama benim Hindistan seyahatimde aradığım bu tarz bir şey değildi zaten.Burada farklı bir durum da ummuyordum sadece meraktan geldim ve gördüğüm kadarıyla da çok güzel yerler.Buraya 2-3 günlüğüne değilde en az 1-2 haftalığına gelinmeli ki doyasıya tadını çıkarasın.Ne bileyim çok pahalı ülkeleri tercih etmektense tatil amaçlı buraya gelinebilir, aynı imkanlar fazlasıyla burada da var.
Meşhur Goa'dan da hevesimi aldıktan sonra ertesi gün de buradaydım ama düşündüm ki burada olmak yerine yarın farklı bir şeyler yapayım.Ne yapabilirim diye düşünürken uyuya kalmışım...

Gözüme takılanlar: 
*Satıcılar burada insanı bunaltan cinsten size yapıştımı bırakmıyorlar, sahillerde  genelde bayan satıcılar dolu.Sizlere bileklik satmak veya dövme yapmak için ikna etmeye çalışıyorlar.
*Goa sahillerinde hemen herkeste motorsiklet var .Bir yerden bir yere giderken motorsiklet hem hesaplı hem de hızlı bir araç.
*Önceki gezdiğim yerlerde hep o ağzında çiğnedikleri (kimisinde uyuşturucu varmış) şeyleri kullananlar görürdüm. Burada tatile gelenler dahil herkes ot sarıp içiyor , kafalar bi dünya. :)

Maliyet: Yeme içme 1000 rupi, alışveriş 600 rupi

2 Mayıs 2016 Pazartesi

Hindistan 10.Gün (30 Mart 2016 -Varanasi->Goa)

Dün gece Hindistan da ki en zor gecem oldu..Maalesef günlerdir iştahla yediğim ,akşam da yine hunharca giriştiğim bol acılı ve yağlı yemeklerden midem bozuldu.Korktuğum başıma geldi yani..Tabi bunun nedenini temelli yemeklerde aramamam gerekiyor.Çünkü gece terasta soğuk bir içecek gömüp öyle yatmıştım.Belki de o çarptı mideyi üşüttüm bilmiyorum bütün gece süren mide bulantısı ve istifra ile zor sabahladım.Ve o akşam Hindistan da ki son hint yemeğim oldu.Şimdi uzuun bir süre görüntüsünü bile görmek istemiyorum. :) 
Neyse zor ve uykusuz geçen bir gecenin ardından sabah biraz toparladım ve bir gün önceden sözleştiğim Ashish,sabah saat 8'de motoruyla beni hostelin önünden alıp havaalanına götürecekti.Sözleştiğimiz gibi motoruna atladım ve yola koyulduk.Havaalanı şehir merkezine baya uzak olduğu için yolculuk 1 saate yakın sürdü. Ama motorsiklet yolculuğu rikşa ve taksiye göre daha güzeldi.

 Havaalanına ulaştığımızda ödeşme vakti gelmişti.Ashish çok cana yakın arkadaş canlısı biriydi fakat o da diğerleri gibi uyanık geçinen tiplerdendi. :) Kendine ait bir kartvizit çıkartmış (Bana da bir tane verdi ,aldım işime yarar ne olur ne olmaz ) motoruyla turist ve yerel insan taşımacılığı, rehberlik gibi işler yapıyor.Çoğu gibi o da yolunu bulmuş geçim derdinde yani.Anlaştığımız 400 rupi bedeli ona ödedim sonrasında da benimle hatıra fotoğrafı çekinip bir de benden hediye istedi.Ben de kıramadım yanımda getirdiğim ay yıldızlı tesbihlerden bir tane hediye ettim. :)
Bundan sonraki durak Goa idi.Havaalanında 1 saate yakın süren check-in ve pasaport kontrol işlemlerinden sonra 10:20 uçağında yerimi alıp toplamda 5 saate yakın süren Mumbai aktarmalı Goa yolculuğuma başladım. (Varanasi-Mumbai-Goa ,Indigo Airlines uçak bileti 5800 rupi (250) tl ye mal oldu.)
Goa'ya ulaştığımda bir belirsizlik te orada bekliyordu beni.Çünkü havalimanı şehir merkezine ulaşım çok uzak ve Hindistan standartlarına göre çok pahalıydı.(Taksiciler yaklaşık 1500 rupi arası fiyat veriyorlar.Pre-paid taksiler de dahil).Bir de otobüsle ulaşım var fakat çok uzun aktarmalı ve zahmetli bir yolculuk gerektiriyor.Bir süre oyalanıp araştırdıktan sonra bana eşlik edecek birilerini buldum.İki İranlı (yine iranlılara denk geldim maalesef :) )arkadaşla tanışıp bizleri gideceğimiz yerlere bırakacak uygun bir taksi bulup fiyatta anlaştık.Ben de ödemeyi bölüşecektim haliyle.
Hava aşırı sıcaktı ve yolculuk 1 saat kadar sürdü.Dolambaçlı yollardan geçip dağları tepeleri aşıp Anjuna'ya ulaştım.

Goa'dan kısaca bahsetmem gerekirse Hindistan'ın güneybatısında yer alan turistik bir eyalet.Hatta burası her yönüyle Hindistan'dan çok ayrı bir yer.Yüzyıllarca Portekiz sömürgesi olarak kaldıktan sonra Hindistan'a baya geç bir vakitte katılmış.Burada hristiyanlıkla ilgili izleri bariz bir şekilde görmek mümkün...Palolem,Anjuna,Arambol,Morjim gibi meşhur sahilleri aynı zamanda çevrelediği bölgelere ismini veriyor.Ben daha önceden bir hostel rezervasyonu yaptığım Anjuna'yı seçtim.

Anjuna yolları
İşte daha önceden rezervasyonumu yaptığım Anjuna sahiline 100m konumdaki Wonderland hostel.(Pelin buraya benim tavsiyem üzerine ben Varanaside iken gelip yerleşmişti.) Küçük küçük kulübeler halinde her birinde 4 kişilik yatacak yer olan ve duş imkanı sağlayan çok şirin bir yer.Solda da hostellerde common room diye tabir edilen vakit geçirme bölümü var.Tabi buradaki açık havaya uygun.Yine solda köpekleriyle beraber duran  kara kuru abi de buranın sahibi oluyor.Kendisi biraz kafadan sıyrık 7/24 esrar sarıp çeken ve müzik yapmaya çalışan bir hippi abimiz. :)


Check-in işlemini halledip yatağıma yerleştikten sonra ilk işim bir duş alıp ünlü flea markete gitmek oldu.Flea market Anjuna'da çarşamba günleri kurulan Goa'da çok meşhur bir pazar.Ben de çarşamba günü geldiğim için açıkçası bu pazarı kaçırmak istemedim, çünkü namını önceden işitmiştim.Kaldığım yere de çok uzak değildi akşam üzeri flea market denilen pazar yerine geldim.Burada Hindistan'ın her yerinden gelen özellikle el işleri,hediyelik eşyalar,süs eşyalarının satıldığı ve bunun dışında ne ararsan envai çeşit ve renklilikte her şeyi bulabileceğiniz bir yer.Ben sonlarına yetiştiğim için biraz acele de olsa bir kaç hediyelik alışverişi yaptım.Fiyatlar beklendiği gibi başlarda çok yüksek tutuluyor ve gerisi sizin pazarlık yeteneğinize kalmış.Gerçi fiyat sorup hiç almıyorum deseniz dahi direkt yarı fiyata kadar düşüyorlar.Artık ne kadar fazla söylediklerini siz düşünün. :)
    Flea Marketten bir görünüm.Aşırı kalabalık ve potansiyeli fazla bir pazar.

Hava kararmaya başlayınca da hostelin yolunu tutmaya başladım.Hostele ulaştığımda bir süre diğer gezgin arkadaşlarla tanışma faslı ve sohbetten sonra hazırlanıp Pelin'le sahile bakan Sea&Horse bar cafe ye gittik.Püfür püfür esen okyanus esintisine karşı meyve salatası ve beraberinde içeceklerle bir süre sohbet edip vakit geçirdik.Goa 'nın bahsedilen hareketli akşamlarına nazaran ben bu akşamımda pek birşey yapmadım.Çünkü yarısı yollarda geçen yorucu bir gün olmuştu benim için.Daha sonra hostele dönüp temiz bir uyku çektim.

Gözüme takılanlar: Hindistan'da gün içinde ve gecelerde Varanasi akşamları hariç sivrisineklere pek rastlamadım.Anlatıldığı kadar sivrisinek yoktu veya ben şanslıydım bilemiyorum. :)
Goa'da Hindistan'ın diğer gördüğüm yerleşim yerlerine göre yazan çoğu şey İngilizce ve Portekizceydi.Yani burası her şeyiyle pek Hindistan'ı andırmıyordu.

Maliyet: Varanasi havalimanına motorla ulaşım 400 rupi
Goa Havalimanından Anjuna Beach'e taksi için 600 rupi
Wonderland Hostel check-in 3 günlük 1150 rupi
Flea market alışveriş: 2000 rupi
Toplam yeme içme:500 rupi

25 Nisan 2016 Pazartesi

Hindistan 9.Gün (29 Mart 2016 - Varanasi)

Varanasi'ye bir buçuk gün gibi kısa bir zamanda alışmıştım.Buranın beni çeken ayrı bir havası var dediğim gibi.Çünkü buradaki doğallığı renkliliği her yerde bulamazsınız.Ama ne yazık ki bugün burada son günümdü ve ertesi gün Goa 'ya uçacaktım.O nedenle mümkün olduğu kadar iyi değerlendirmem gerekiyordu.Sabah 9 gibi uyandım ve kahvaltı yapmadan fotoğraf makinemi kaptığım gibi yürüyüşe çıktım.Hem ufak tefek ihtiyaçlarımı karşılayacak hem de bu esnada Varanasi'nin nabzını tutacaktım.Ara sokakları, labirent gibi yolları,birbirine çarpmadan geçmenin zor olduğu kalabalık insan sürüsünün olduğu pazar yerleri derken 2-3 saatlik bir keşfin ardından hostele döndüm.

Günaydın Varanasi :)





(Bu esnada Hindistan'a gelmeden aldığım dolarların yarısını Delhi'de bozdurmuştum.Kalan yarısını da param azaldığı için Varanasi'de bozdurdum.Exchange ofislerde para bozdururken mutlaka birkaç yere sorup fiyat alın.Çünkü değişkenlik gösterebiliyor.Ben de bu sayede 300 rupi zarar etmekten kurtuldum.) 
Ben bu tapınaklardan sadece güneyde var zannederdim.Varanasi'nin ara sokaklarında ghatlara yakın bir bölgede denk geldim.Gerçekten mimarisi çok farklı ve ilgi çekici.




İşte Varanasinin ara sokakları
Heryerde inekler var bazen çok dar yollardan geçerken yönümü değiştirmek zorunda kalıyorum :)

,




Pazar yerleri ve dükkanlar

Bu da yine ghatlara yakın bir konumda su kuyusu.
Bu şirinlere İstanbul'dan getirdiğim lolipoplardan hediye ettim.Sevinçleri görmeye değerdi :)
İşte Hindistan'da en meşhur tatlardan biri olan lassi.İçecek sınıfına mı giriyor yiyecek mi ben halen çözemedim.Benim bildiğim şekerli ayran kıvamında farklı aromalarla sunulan bir içecekti.Varanasi'ye gelince ilk akşam yediğim yoğurtlu karışımdan sonra buranın en meşhur yeri olan blue lassi kafe (bir çok çakması mevcut,orjinali alttaki fotoğrafta)yi ara sokakları dolana dolana bulduk.

Ve o çok övülen lassiden sipariş ettik.Benimki coconat ve muzlu idi.Tadı da görüntüsü gibi güzeldi.
Varanasi'de turistlerin uğrak yeri olan bu mekan baya ünlü.

Biz burada lassimizi afiyetle yerken önümüzden  insanlar cenazelerini sırtlanmış sloganlarla ghatlara yakma işlemi için götürüyorlardı.Cenazeler yollardan sokak aralarından bu şekilde götürülürken yaşam gayet olağan bir şekilde devam ediyor burada..Ben ise bir süre hayret içinde kaldıktan sonra devam ediyorum.

Bu arada içeride duvarların her yerini  buraya gelen gezginlerin fotoğrafları kaplamış.Küçük küçük vesikalık fotoğraflar üzerlerinde isim soy isim ve tarih ibaresiyle yapıştırılmış.Kimisi bir yıl kimisi beş yıl önce gelmiş buraya ,çok güzel bir anı..Ben de cüzdanımdan vesikalık fotoğrafımı çıkarıp notumu düştükten sonra oradaki yapıştırıcıyla bir güzel yapıştırdım.Varanasi'ye yolunuz düşerse blue lassi kafeye uğramadan gitmeyin :)

Güzel bir gezi tecrübesinin dönüşünde Özgür abi ile Aum kafe denilen bir mekana girdik ve burada kahvaltı yapmaya karar verdik.Buranın sahibi Amerikalı bir bayanmış.Yıllar önce buraya yerleşmiş ve bu kafeyi açıp işletmiş.Çok serin ve temiz havası olan yiyecekleri turistlerin alışık olduğu damak tadına uygun olan ve Hindistan standartlarına nazaran daha hijyenik bir kafeydi.Burada çikolata soslu pankek yedim,tadı çok güzeldi.Yanında da limonata .:) Kahvaltı için kişi başı 150 rupi ödedik.

2-3 saatlik gezintinin ardından bitkin düştüm ve hostelde 1-2 saat şekerleme yaptım.Zaten sıcağa karşı alerjisi olan bir insanım, Hindistan sıcağına dayanmak benim için bazen çok zor hale geliyordu.
Akşama doğru napalım derken Jitesh ve Özgür abi ile Assi Ghata indik.


                                                                    Assi Ghat (Varanasi)

Benim artık zaman daralıyorken kafamda Ganj'da tekne gezisi  fikri dolanıp duruyordu.Ve bunu gerçekleştirmeye karar verip Assi ghatta arkadaşlardan ayrılıp ganjda tekne gezisi yapmayı planladım.Zaten burası geziye başlanılan ilk ghattı..
Ve nehir kenarında birçok tekneci iştahla müşteri arıyorlardı.Birkaç kişiye sorduğumda 2 saatlik bir ganj turu için (Bunun 1 saate yakını Aarti törenleri seyretme faslı) 400-500 rupi civarında fiyat istediler.Ben yine fiyatı düşürmek için araştırmalarıma devam edip nihayetinde 200 rupiye yolculuk yapacağım bir tekne buldum.:) Ve tekneye atlayıp beraberinde  5 kişilik hintli bir ailenin olduğu  ganj nehri tekne turuna başladım..

Gün batımına doğru  Ganjın o bulanık sularına açılmakla birlikte o sessizlik ve panoramik görüntü karşısında çok etkilendim. Bol bol fotoğraf ve videolar ile bu anılarımı canlı tutmaya çalıştım.Bu esnada da tekneyi süren Sandeep (15) ile bol bol sohbet ettim.Kendisi gündüz okula gidiyor akşamları ise tekne ile turistleri gezdirerek eve para getiriyormuş ve anlattığına göre buralarda baya popüler biriymiş :)








Ganj Nehri tekne gezisi videosu.
Ganj boyunca ghatları teğet geçerek giderken işte ölü yakma işlemleri için ayrılan ve 7/24 çalışan iki ghat var.bunlar Harishchandra ve Manikarnika ghat.Bu ghatlarda fotoğraf veya video çekmek kesinlikle yasak.Gizliden bir şeyler deneyim diye sakın hareket etmeyin ,kötü sonuçlar doğurabilir.Çünkü Hindular bu konuda çok hassas.Ben bir önceki gün gezimde ölü yakma işlemlerini ghatta oturup  çıplak gözle seyretmiştim.Tekne turunda ise nehri turlarken bu kareleri yakaladım.


Ölü yakmak işlemleri gece gündüz kesintisi devam ederken bir bedenin tamamen yanması 3 saate yakın sürüyor.Yakma işlemlerinde kullanılan odunlar da sıradan odunlar değil tabi ailenin ekonomik durumuna alım gücüne bağlı olarak odunların da cinslerine göre fiyatları var..Burada günde 200-300 beden yakıldığı söyleniyor.Bu işlemler sürerken bayanlar yakma işlemini uzaktan seyrediyorlar.Ölü yakma işlemlerinin yapıldığı ghatta hummalı bir çalışma ve kalabalık mevcut.Ben merdivenlerinde oturmuş bana ikram edilen çayı içerken oranın yerlisi Ashish ile biraz sohbet ettim.(Ashish ile tanışmam ertesi gün için de işime yaradı.)

Burada bir çok beden aynı anda ateşe verilirken her şey çok iyi bir sistemle aksamadan devam ediyor.Havada da ağır bir duman var..Diğer yandan ağıt yakan ölünün bayan yakınları..Bir yakım işlemi biterken hazırlıkları yapılan bir diğeri...Burası yaşamla ölümün bir arada iç içe olduğu etkileyici bir yer...


Tekne turunu ghatların hemen hemen sonuna kadar yaptık.Orada durup bir tapınağa gittik.Hindu aile ibadetlerini yerine getirirken ben de tapınağın içini gezdim.Fotoğraf çekmek yasak olduğu için bu anımı kareleyemedim.
Havanın iyice karardığı vakitlerde dönüş yolunda  Dasaswameth ghatta duraksadık..Çünkü Aarti ritüelleri başlamıştı ve bunu seyredecektik.Onlarca tekne kıyıya yanaşmış töreni seyrediyordu..Biz de uygun bir yerde durup çan ve zil seslerinin ,tütsü kokularının ortamı sardığı töreni başladık izlemeye..




     Aarti törenleri videolarını aşağıdan seyredebilirsiniz.





Videoları çekerken Sandeep (sarı gömlekli) ve abisi Sonu ile Bollywood ve oyuncular üzerine bol bol sohbet ettik.İçerik olarak çok  keyifli bir sohbetti :)
Aarti sonlarına doğru dönüşe geçtik ve herkes gibi ben de ufak bir meblağ vererek aldığım mumumu ganjın serin sularına bıraktım.Tekne hareket halindeydi ve hava da hafif rüzgarlı olduğu için mumları yakmakta güçlük çektik ve Hindu aileyle küçük çaptaki mum yakma seferberliğinden sonra dileklerimizi dileyerek Ganj'ın sularına bıraktık.
Ganj ile ilk ve son temasım da bu esna da oldu.Mumu suya bırakırken sarsıntıdan elimin bir kısmı da suya değdi.Dokunmak bile kendimi bir garip hissetmeme yetti. :)

Tabi dönüş yolunda yine 7/24 süren ölü yakma törenlerine bakmadan geçemedim.

Turumuz bitince Sandeep ile de vedalaştıktan sonra Hostele döndüm, Özgür abi ve Jitesh ile beraber bize çok yakın konumdaki mekanımız Cozy Corner'e akşam yemeğine gittik.Aşağıdaki yemeklere kişi başı 150 rupi ödeyerek bir güzel karnımızı doyurduktan sonra onlar hostele geçti.

Ben de buradaki son akşamımda bi yarım saat daha Varanasi sokaklarını dolaşıp öyle gittim.Girişte de ertesi gün erkenden çıkış yapacağım için resepsiyonda check-out işlemlerimi hallettim.Üç gece için buraya 1200 rupi ödemiştim.Bunun 50 rupisi buradan aldığım su için.(Hostelin ,terasta buz dolabı mevcuttu ve dolapta soğuk içecekler bulunduruyorlardı.İsteyen buradan alıp ne aldığını yandaki deftere işliyordu.) 
Her şey tamamdı ben de odama geçip çantamı hazırladıktan sonra bir müddet terasta oturup Varanasi'nin sessizliğinde kafa dinledim ve ardından uyku moduna geçtim..
Yarın yorucu bir gün olacak çünkü..