Sabah saat 6 gibi 12 saat süren 20 duraklık uzun ve yorucu bir tren yolculuğunun ardından Mumbai Chhatrapati Shivaji Terminali'ne ulaşmıştım.Bu terminal dünyanın sayılı güzellikteki istasyonlarından biriymiş ve Unesco dünya mirasları listesindeymiş.
Sabahın ilk ışıklarında tren istasyonunun girişindeki hummalı kalabalık.Fotoğrafta görünenlerin hepsi çiçek başları. |
Aşırı derecede yorgun ve mahmurluk içerisinde istasyondan çıktığım gibi ilk işim taksiye atlamak oldu. Mumbai'de taksiler diğer şehirler gibi değil burada kaçak rikşalar yasak.Tek tip sarı siyah renkte genelde taksimetre ile çalışan taksi ve oto rikşalar var . Bir taksiye atlayıp daha önceden rezervasyon yaptığım ama seyahat temposundan fırsat bulamayıp değiştiremediğim Wanderers Backpackers 'e şoförün de adresi bilmemesi üzerine yoğun uğraşlar sonucu ulaştım.
Burayı 3 gece için 1600 rupi'ye rezerve etmiştim ama rezervasyonu iptal etmediğim için 2 geceliğine de olsa ödemeyi yaptım.Burası residans içinde bir daireydi.Küçücük odalara ikişerli ve üçerli ranzalar atmışlar.Salon mutfak ve banyo 'dan oluşan normal apartman dairesiydi.O nedenle burası diğer kaldığım hosteller gibi olmayan misafir eviydi.Bana gösterilen yatağa geçip 2-3 saat kestirdim.Uyanınca da daha önce sözleştiğim Niraj ile buluşmak için dışarı çıktım.(Niraj, bollywood gruplarından tanıştığım bir arkadaşım.Hindistan'a geldiğinde ben görmeden gitme demişti zamanında :) Fakat buluşma yerimiz Mumbai'nin en güneyindeki Gateway of India (Hindistan giriş kapısı) idi. Ben ise daha kuzeyde kalan Andheri'de idim.Oraya şu meşhur banliyö trenlerini aracılığıyla gitmek istedim ve Andheri tren istasyonuna kadar yürüyerek gittim.
Mumbai de hava aşırı sıcaktı ve hava kirliliği de diğer şehirlere nazaran daha fazla olduğunu hissettim.Ve yürürken gözlemlediğim bu şehrin kaotik yapısı..Birbiri ardına sıralanmış devasa lüks plazalar,gökdelenler ve hemen bucağında kurulu varoş mahalleleri..Mumbai, zengin ve fakir arasındaki uçurumun en bariz şekilde görüldüğü şehirdi bana göre.
Bir de Mumbai'ye gelindiğinde şu meşhur Marine Drive 'ı görmezseniz olmazmış.Biz de gittik gördük.Burası okyanusun şehirle buluştuğu devasa uzunlukta bir kordon.Akşam üzeri eşini dostunu sevgilisini alan buraya akın ediyor adeta..Püfür püfür esen okyanus esintisine karşı kafa dinlemek için güzel bir yer.
Marine Drive |
Tabi buraya gelmişken en çok hayalini kurduğum ,yapılacaklar listesinde başı çeken sinema da Bollywood filmi izlemenin tam zamanıydı..Ne izleyelim diye pek fazla düşünmedik çünkü o ara vizyonda 2 tane film vardı.Kİ&Ka (Ladki&Ladka) ve Kapoor and Sons filmleri..Ben Kareena&Arjun ikilisinin kimyasını merak ettiğim için bu filmi izlemek istedim.İlk girdiğimiz sinema da bilet fiyatı Hindistan geneline göre aşırı pahalıydı..Yürüyerek yakındaki bir başka sinemaya gittik,o esnada yol üstü uğrak büfelerinden birinde soğuk mango suyumuzu içmeyi unutmadık tabi. :) Bulduğumuz diğer sinema da ücret pahalı olunca yapacak bir şey yok deyip aldık biletleri ve başladık filmi izlemeye.(Niraj'ın dediğine göre normalde biletler Hindistan genelinde 10 rupi ile 30 rupi arasındaymış ama burada tek bilete 150 rupi ödedik biz.Bu da metropol şehirlerde hayat pahalılığını gösteren örneklerden biriydi.)
Sinema girişi |
Filmi izledikten sonra saat zaten akşam 9'u geçiyordu.Tren istasyonunda Andheri için bir bilet (10 rupi) alıp atladım trene.Aşırı kalabalıktı neredeyse ezile ezile,çanta cüzdan ve telefona dikkat etmekle cebelleşerek yolculuğu bitirdim. :)
İstasyondan indiğimde biraz daha merkezi bir bölgeye doğru yürüyüp midemdeki açlık hissini daha fazla bastıramayacağımı anlayınca sevinçle bulduğum bir fast food restorana girip karnımı doyurdum.Saatte baya geç olmuştu ortalıkta onlarca taksi dönerken ben nedense biraz yürümek istedim.Çünkü yarın Hindistan'da son günümdü ve ben Jaipura geldiğim akşam gibi yolları arşınlayarak buradaki yaşamın nabzını tutmak ,çıplak gözle şahit olmak istedim.
Sağı solu seyrederek hayatın akışını sorgulayarak iki saate yakın yürümüşüm..Tabi yolu navigasyon ile takip ederek buldum.Yol boyunca gördüğüm sokaklarda, kaldırım kenarlarında yatan insanlar artık Hindistan'da alıştığım görüntülerdi. Bir de alkol kullanma oranı baya yüksek olacak ki alkol satan bizim tekel bayii dediğimiz dükkanların önleri yine tıka basa dolu insanlar içki almak için kuyruğa girmişti adeta..
Hotele yaklaştığımda buradaki hayati ihtiyaçların başında gelen suyumu açık olan Sai Krishna restaurantın içecek dolabından (30 rupi) alıp hotele geçtim ve diğer arkadaşlarla biraz sohbet ettikten sonra istirahate çekildim çünkü yarın son ve büyük gün...
Gözüme Takılanlar: Hava kirliliği Hindistan'da diğer bulunduğum yerlere göre kat kat daha fazla.Hava aşırı sıcakta olunca buranın havasına alışmakta ilk başta zorluk çekiyor insan.
Günün Bilançosu:
Konaklama: 2 gece için 1600 rupi,
Ulaşım : 460 rupi
Yeme içme : 700 rupi
Not: Mumbai'de çektiğim fotoğrafları kaybettiğim için cep telefonundaki birkaç fotoğrafı paylaşabildim sadece.