18 Nisan 2016 Pazartesi

Hindistan 5.Gün (25 Mart 2016 - Jaipur)

Günaydın.Yeni bir gün başlıyor ve bizim yapacak çok şeyimiz var.Ama bu bunaltıcı sıcakta ne kadarını gerçekleştirebiliriz bilemiyorum.Dünden kararlaştırdığımız üzere sabah 9-10 gibi uyandım ve Pelin ,akşam Delhi yolcusu olduğu için çantasını benim hostele bıraktı.Sonra birlikte şehir turu yapmak için dışarı çıktık.Hedefimizde gezgin kitapları ve internette sıkça tavsiye edilen lokasyonlar vardı.(City palace,Amber Fort,Hawa Mahal,Nahargarh Fort,Jantar Mantar gibi..) Rasgele çevirdiğimiz bir rikşa şoförüyle tüm gün Jaipur turu karşılığında toplam 600 rupiye anlaştık.Bu Hindistan standartları için belki çok iyi bir rakam ama bizim için kişi başı 12-13tl gibi çok iyi bir fiyat demek.Ama biz akşama kadar tüm turistik lokasyonları gezemeyeceğimizin farkındaydık.Çünkü önemli mekanlar hemen hepsi akşam 4-5 gibi kapanıyor.Havanın da erken karardığını varsayarsak bu sıcakta ya önemli yerleri aradan çıkaracaksın ya da sabahın erken saatlerinde geziyi gerçekleştireceksin.Biz bir önceki günün yorgunluğuyla erken kalkamadığımız için ancak öğleye doğru tura çıktık.İlk olarak merkezi bir konumdaki City Palace'ı 500 rupi gibi pahalı bir bilet fiyatıyla gezdik.Hindistan'ın en büyük eyaleti Rajasthan ve buranın başkenti de Jaipur olunca burası da zamanında Rajaların sarayı imiş.İçeride ahım şahım şeyler yok ama el işçiliği duvar işlemeleri ,kıyafetler,silahlar vesaire insanın tarihe tanıklık etmesine vesile olan etkileyici örneklerdi.


Fotoğrafta gördüğünüz bir su küpü ve bundan iki tane var.Bu su küplerinin her biri 1.6 metre yüksekliğinde, 340 kg ve 4000 litre kapasiteye sahip. 14000 gümüş paranın eritilmesi sonucu yapılmış. Dünya’nın en büyük gümüş kabı olarak da Guinness rekorlar kitabına girmiş. Hindistan kurulmadan önce Jaipur eyaletinin son kralı olan Maharaja Sawai Madho Singh II tarafından yaptırılmış. Sıkı bir hindu olan kral, 1901 yılında İngiltere’ye yapacağı seyahat boyunca Ganj nehrinin suyunu içebilmek için bu iki dev küpü yaptırmıştır.(Alıntıdır)


Turistik yerlerin olmazsa olmazı hediyelik eşya ve giyim dükkanları
Tavus kuşu tasarımlı bir kapı girişi.
Mimari yine çoğu sarayda olduğu gibi etkileyici.

Burayı gezerken beni mutlu eden bir tesadüf yaşadım.Amber kalesinde 'Kung Fu Yoga' filminin çekimleri vardı.

Daha önceden takip ettiğim bir filmdi  ve başrollerinde Jackie Chan,Sonu Sood,Amyra Dastur gibi ünlü isimlerin  rol aldığı  Hint&Çin ortak yapımı bir film.Bir saate yakın bir köşede oturup çekimleri seyrettim :) 



 Amber gezisini de tamamladıktan sonra saat zaten 5'e geliyordu.Amberden bizi bekleyen rikşa ile ayrıldık.Amber dönüşü yakın bir güzergahta Su Sarayı olarak adlandırılan Jal Mahal var.Oraya giriş mevcut olmadığı için fotoğrafını çekip ayrıldık. Yol üzerinde bizim en çok yapmak istediklerimizden fillerle tanışma faslını gerçekleştirmek için şoförümüzden yardım istedik.oda bizi Ambere yakın bir bölgede muhtemelen Amberde  çalıştırılan fillerin barındırıldığı bir yere götürdü.Orada doyasıya fil sevgimizi giderdik ve Hindistan'ın simgesi bu güzel canlılarla fotoğraf çekindik.:)




Bu hayalimizi de gerçekleştirdikten sonra dönüş yolunu tuttuk.
Hostele vardığımızda Pelin'e çantasını teslim ettim ve Delhi'ye gitmek üzere tren istasyonunun yolunu tuttu.Ben de biraz istrahate çekildim.Çünkü ayaklarım çok kötü durumdaydı.Bütün gün terlik değil de ayakkabıyı tercih ettiğim için yürümekte zorluk çekecek bir hale gelmiştim.Mide rahatsızlığı da buna eklenince biraz istirahat etmek farz oldu.Biraz kestirdikten sonra akşam 9 gibi  kalkıp nöbetçi bir eczaneden merhem ve bunun dışında bir takım ihtiyaçlar için  çarşıya gittim.(Rikşa 100 rupi) 
Akşam yine şehir nefes alınmayacak derecede hava kirliliği altındaydı..Jaipur sokakları kısmen sakin olmakla birlikte bir düğün salonunun önünde durup hazırlıklara bir göz gezdirdim.Oradaki bekçiden de biraz bilgi aldım.Düğün yerlerinde aynı zamanda yemeklerin yapıldığı aş ocağı tarzında yerler vardır.O kısımda hummalı bir çalışma vardı.Düğüne yabancı alınıyor mu girip seyredebilir miyim sorusuna ret cevabı alıp havamı aldım ve yoluma devam ettim :)
Alışverişimi tamamladıktan sonra hostelime döndüm ,duş ve biraz istirahatten sonra uyku tutmadı ve yan tarafımdaki alman arkadaşla tanışıp koyu bir sohbete giriştim.Kendisi 18 yaşında 10 aydır Hindistan'da olan bir öğrenci.Eğitimi gereği Pondicherry'de bir yetimhanede gönüllü olarak çalışıyormuş.Bir nevi staj gibi bir şey diyebiliriz.Bu özellikle Avrupa ülkelerinde çok yaygın bir uygulama.Bizim gibi göstermelik şirketlerde sırf sınıfı ,dersi geçeyim diye gitmek yerine insanlar bu şekilde hayata erken atılmayı öğreniyor.Alman arkadaşı çok sevdim ve yanımda Taj Mahal'de açıp fotoğraf çekinmek için getirdiğim ama Taj Mahale götürmeyi unuttuğum orjinal Galatasaray atkımı hediye ettim(Schalke -Gs maçı olursa tribünde açması şartıyla :) ).Biraz da muz ikram ettim :) Kendisi koyu bir Schalke 04 hayranıydı ve bu dostane yaklaşımım onu ziyadesiyle mutlu etti. :) Güzel bir sohbetten sonra inzivaya çekilme vakti gelmişti.Ertesi günün planlarını henüz yapmamıştım.Sabah ola hayrola diyelim..

Günün bilançosu : 400 rupi yol, 500 rupi bilet, 730 rupi ihtiyaçlar. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder